Türkiye’deki ve KKTC’deki iletişim fakülteleri dekanların katılacağı İLDEK Konseyi toplantısı 19-21 Ekim 2023 tarihleri arasında Tunceli’de Munzur Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilecek. İLDEK Konsey toplantısı 2000 yılından beri her yıl kesintisiz sürdürülen bir etkinlik. Tam 23 yıldır bu toplantılar yapılıyor ve bu yıl 31. Toplantı gerçekleştirilecek.
1990 öncesinde ülkemizde sadece TRT televizyon kanalı bulunuyordu. Radyo ve TV yayınlarının tekeli sadece TRT’de idi. 1990 yılında Star 1 adıyla ilk özel televizyon kanalı, ilgili mevzuatın yetersizliğinden yararlanarak Almanya’dan Türkiye’ye yönelik televizyon yayını başlatmıştı. Bazılarına göre bu TV yayını korsandı, ama bazılarına göre de mevzuattaki eksiklik nedeniyle yurt dışından yayın yapmanın yasa ile çelişen bir yönü bulunmamaktaydı. İlgili “3984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkındaki Kanun” ancak 1994 yılında yayınlanabilmişti.
Bu TV yayını ile birlikte Türkiye’de yerel ve bölgesel bağlamda birçok radyo yayını ve sayıları az da olsa karasal televizyon yayınları başlatılmıştı. Ben de Fırat Üniversitesi bünyesinde Fırat TV adıyla eğitim ve kültürel amaçlı yerel bir televizyonu 1991 yılında kurmuştum. Rahmetli Zülfü Muhtaroğlu ile birlikte Elâzığ İl’ine yönelik TV yayınlarını o dönemlerde Teknik Eğitim Fakültesi binası üzerine kurduğumuz 1 W gücünde bir anten üzerinden yapıyorduk. Fırat TV yayını çok ses getirmişti. Elazığ’daki yerel televizyonlar bizden yıllar sonra kuruldu ve bizi örnek almışlardı. Bu gelişmelerle ilgili yazdığım “Dünden Bugüne Fırat Televizyonu” kitabım, Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanlığı yayını olarak yayımlanmıştı (https://www.asafvarol.com/en/Sayfalar/kitaplar/dunden_bugune_firat_televizyonu.pdf).
Beraberimde çalıştığım arkadaşlarımla Fırat TV’nin yayınlarını sürdürebilmesi için büyük mücadeleler vermiştim. Televizyonun Genel Koordinatörü ve kurucusu olmam hasebiyle, çok defa adliye koridorlarında beklemiş ve savcılar tarafından ifadelerim alınmıştı. Fırat TV o dönemlerde ilk yerel üniversite televizyondu. Daha sonradan bazı üniversiteler (Selçuk, Erciyes gibi) bizden esinlenerek benzer televizyon yayınlarını yıllar sonra başlatmışlardı. Sürdürülebilirlik önemliydi ve Fırat TV bugün hala yayınlarını 32 yıldan beri devam ettirmektedir.
O dönemlerde VHF ya da UHF içerinde bir kanal bulmak çok zordu. Özellikle büyük şehirlerde frekans tahsisi başlı başına bir sorun idi. Peki ya şimdi? Artık yayın yapmak çok kolay hale geldi. Youtube, Facebook veya diğer platformlar üzerinden yayın yapılabiliyor. Diğer sosyal medya araçları üzerinden yayın yapmak, fikirlerini ifade etmek, para kazanmak artık çok farklılaştı. Örneğin TikTok üzerinden canlı yayın yapıp takip edenlerini saatlerce bilgisayar ya da cep telefonu üzerinde tutmak mümkün. Gençler çok değerli zamanlarını boş şeylerle geçirebiliyor, maalesef sapık yayınların müptelası olabiliyor.
Pornografik siteler yaygınlaşıyor. Bedenlerini sergileyerek para kazanmak ya da takipçilerini para sızdırmaya çalışmak, artık maalesef çok kolay. Bu tür sosyal siteleri kontrol altına almak da çok zor. Bu tür ortamlar terör örgütlerinin propaganda ortamlarına dönüştürülebiliyor. Bu tür örnekleri çoğaltmak mümkün. İşte medyanın, sosyal iletişim ortamlarının olumlu ve olumsuz yönleri düşünüldüğünde, İletişim Fakültesi Dekanları Konseyinin toplantılar yaparak geleceğe yönelik projeler geliştirmesi, fakültelerin eğitim ve öğretimlerini gelişen IT teknolojilerine göre nasıl uyarlamaları gerektiğini masaya yatırmaları, çok önemli oluyor.
Toplumsal iletişim denildiğinde, akla gelen ilk konu toplumun yaşadığı çevreden başlayarak, kendi ülkesi ve dünyadaki gelişmelerden zamanında haberdar olması akla gelmektedir. Bu makro düzeyde bir görüştür ve bu iletişimin sağlanabilmesi için çok farklı araçlar kullanılmaktadır.
İLDEK konseyi olarak bugüne kadar yaptığımız toplantılarda iletişim eğitimini toplumun yararları doğrultusunda nasıl yönlendirilmesi gerektiğini tartıştık. İletişim eğitiminde akreditasyon sürecinin önemi üzerinde durduk. Paydaşlarımızla nasıl işbirlikleri kurulabileceği konularını ele aldık. En önemlisi de iletişim fakülteleri dekanlarını ve paydaşlarını bir araya getirerek, aralarında sosyal iletişim kurulmasını sağladık.
Bu gerekçelerle İLDEK Konseyi toplantılarının sekteye uğramaması için her yıl mücadele ediyoruz. Yıllık rutin toplantılarına ara vermemiz halinde bir daha bu güzel birlikteliği sağlayamayacağımız endişesini de taşıyoruz.
Munzur Üniversitesi Rektörü kıymetli Hocam Prof. Dr. Kenan Peker hocaya bu yılki toplantıyı Tunceli’de yapma teklifimize olumlu cevap verdiği için Yürütme Kurulu adına kendilerine teşekkür ediyorum. İLDEK Konseyi sayfamızda (https://ildek.org/) yaptığımız duyuru sonrasında toplantıya katılacaklarını bildiren üniversitelerimiz Akdeniz, Aksaray, Ankara, Atatürk, Başkent, Bolu Abant İzzet Baysal, Çukurova, Fırat, Girne Amerikan, Gümüşhane, Hasan Kalyoncu, Hatay Mustafa Kemal, İnönü, İstanbul Aydın, İstanbul Yeni Yüzyıl, İstinye, Karabük, Kastamonu, Kocaeli, Lefke Avrupa, Maltepe, Mersin, Munzur, Muş Alparslan, Pamukkale, Sivas, Süleyman Demirel, Trabzon, Uşak, Üsküdar, Yeditepe ve Zonguldak Bülent Ecevit Üniversiteleridir. Bu büyük buluşmada Türkiye’deki iletilişim fakültelerinin önemli bir bölümünün katılım sağlayacağını görmek bizi ziyadesi ile memnun etmektedir.
Toplantımızın son gününde Petek Belediye Başkanı Sayın Ruhan Alan’ın misafirlerimize Keban Barajı üzerinde bir tekne gezisi düzenleyecek olması, Anadolu Kültürü ile yetişmiş güzel insanlarının bir misafirperverlik örneğinin tezahürüdür. Eminim ki bu toplantıda da iletişim fakültesi dekanlarımız iletişim eğitimi ile ilgili önemli projeksiyonlarını paydaşlarına sunmuş olacaklardır.