Prof. Dr. Asaf Varol
avarol@firat.edu.tr
avarol@elaziz.net
3984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluşları ve Yayınları Hakkındaki Kanun geçenlerde mecliste görüşülmeye başladı. Bu yazıyı kaleme aldığımda görüşmeler bir hafta sonraya ertelenmişti. Ancak kanun görüşüldüğünde, birçok yerden tepkiler de yükselmeye başladı.
Yerel radyo ve televizyon şirket sahipleri tasarıdan memnun kalmadıklarını yaptıkları açık oturum ve toplantılarla dile getiriyorlardı. İletişim Fakülteleri de tasarıdan memnun olmadıklarını belirtiyorlardı. Çünkü tasarıda üniversitelere gene yayın hakkı verilmek istenmiyordu. Oysa İletişim Fakülteleri bu sahada eleman yetiştiren fakültelerdir. Uygulama yapmadan bu sahada başarılı insan yetiştirmek mümkün olabilir mi?
“Bazı kesimlerin fakülteler kapalı devre yayın yaparak uygulama yapsınlar” biçimindeki sözleri de ciddiyetsizlik örneğidir. Bu teklif bir odada ev halkına karşı bir konferans provası yapmak isteyeni bana hatırlatıyor. Bu provayı ev halkı önünde yapan kişi, karşısında yüzlerce katılımcıyı gördüğünde aynı rahatlığı ve başarıyı sergilemesi beklenebilir mi?
İletişim Fakülteleri gerçek anlamda yayın yapmak zorundadırlar. Halen Türkiye’de mevcut toplam 18 İletişim Fakültesinin tüm öğretim elemanları bu gerçeği vurguluyor ve ısrarla savunuyorlarsa, kanun değişikliği teklifini hazırlayanlar bu uzmanların önerilerini dikkate almalıdırlar diye düşünüyorum.
Bu konuda bir yıldan daha uzun bir süredir tüm iletişim fakülteleri belirli aralıklarla toplantılar yaparak teklifler hazırladılar ve ilgili değişiklik önerilerini mecliste bu tasarıyı hazırlayanlara dahi gönderdiler. Her platformda kendilerine yayın hakkı verilmesinin yararlarını anlatan İletişim Fakültelerinin öğretim elemanları, politikacılar tarafından kendi görüşlerine hiç değer verilmemesini de, bazı politikacılarımızın eğitimdeki devrim nitelikli değişiklikleri anlayamadıkları yorumuna neden oluyor.
Hazırladıkları 3984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluşu ve Yayınları hakkındaki kanunun, yeni tekeleşmelere neden olabileceğini görmezlikten gelmek mümkün mü? Mevcut tasarısı yasallaşırsa, Türk medyası birkaç kişinin avucunda biçimlenecek ve bazı medya patronlarının daha da güçlenmesini ve adeta rakipsizleşmelerini sağlayacak.
RTÜK’de bu yasadan memnun değiller ve endişeliler. O halde bu yasa değişikliği ulusal yayın yapan sadece birkaç yayın organı için mi değiştirilmek isteniyor? Üniversitelerimizin uzaktan eğitim yapmalarının önemli bir parçası olan televizyon ve radyo üzerinden eğitim yapabilmeleri için tüm yollar açılmalıdır. Matbaanın ülkemize 300 yıl sonra girmesinin faturasını bu ülke çok pahalı ödemiştir. Aynı hatayı üniversitelerin radyo ve televizyon kurmalarını engelleyerek tekrarlamamalıyız.
Yorum (2)
Cornelius| 6 Temmuz 2024
Very nice post and right to the point. I am not sure if
this is really the best place to ask but do you guys have any thoughts on where to get some professional writers?
Thank you 🙂
sign up for binance| 9 Ocak 2025
Can you be more specific about the content of your article? After reading it, I still have some doubts. Hope you can help me.