Prof. Dr. Asaf Varol
avarol@firat.edu.tr
Özellikle yerel görsel medyada görev alan bazı sunucular ve programcılar, yayın süresince birçok hatayı üst üste yapabiliyorlar. Bazen o kadar basit cümlelerde hatalar yapıyorlar ki, gayri ihtiyari tepki vermek zorunda kalıyorsunuz ve sunucuya dönerek “Seni ekran önüne çıkaranlara yazıklar olsun” demekten kendinizi alamayabiliyorsunuz. Medyada görev yapan birçok sunucu ve programcının hizmet içi eğitimden geçirilmesi gerekir. Çünkü bazıları kullandıkları kelimelerin eminim ki anlamlarını tam bilmiyorlar.
Sunucu, “Üniversitedeki personellerle yapılan görüşmelerde…” diye başlıyor cümlesine. Personel kelimesinin kendisi zaten çoğul olup “ler” eki almaz. “Personel” kelimesinin kendisi birden fazla kişiye karşılık gelmektedir. O nedenle cümlenin hiçbir yerinde “personeller “ diye kullanılmamalıdır. Bir hizmet veya kuruluşun görevlilerine, bir iş yerinde çalışanların tümüne personel denilmektedir.
“Haiz” kelimesinin kullanılmasında da sık sık hatalar yapılır. Haiz kelimesi ismin i-halini alır. Yani akuzatif halidir. “Bilgisayar kullanabilen niteliklere haiz eleman aranıyor” cümlesinde, “nitelikleri” kullanılması gerekir. Bu kelime maalesef üniversitelerdeki yazışmalarda da yanlış kullanılabilmektedir. “Osmanlı tabiiyetini haiz Müslim diye, yol tezkeresi doldururlardı.” Dikkat edilirse bu cümlede “tabiiyetine” değil “tabiiyetini” kelimesi kullanılmıştır ve ismin i-halinin kullanılması doğrudur.
Mürettebat kelimesi de yanlış kullanılan kelimeler arasında yer almaktadır. Örneğin bir uçak kazası sonrasında, sunucu “5 mürettebat” hayatını kaybetti diyerek, yanlış cümle kurmaktadır. Mürettebat kelimesi de birden fazla kişiyi temsil eder. Uçak mürettebatı denildiğinde, bir grup insandan söz edilmektedir. Pilot, yardımcı pilot, teknik eleman, hostesler; bir uçağın mürettebatını oluşturmaktadır. “5 kişiden oluşan mürettebat” kelimesi doğrudur. “Mürettebattan 3 kişi öldü” cümlesi de doğrudur. Ancak, “3 mürettebat öldü” cümlesi yanlıştır. Gemi, uçak vb taşıtlardaki görevlilerin tümü, mürettebatı oluşturmaktadır.
“Davete icap etmediğiniz takdirde, gıyabınızda karar verilecektir” cümlesinde kullanılan “Davete icap etmediğiniz..” ifadesi yanlıştır. Doğrusu “Davete icabet etmediğiniz…” olmalıdır. “İcabet etmek”, “çağrı üzerine gitmek” anlamına gelmektedir. Oysa “icap etmek”, “gerekmek” manasındadır.
Türkçe yazım kurallarında da birçok hataların yapıldığını görürüz. Özellikle dahi anlamına gelen “de”, “da” ekleri genelde yanlış kullanılır. Örneğin “İzmir içinde kırmızı alarm verildi” cümlesinden şu anlam çıkarılmalıdır. İzmir kenti sınırları içinde kırmızı alarm verilmiştir. Ancak “için de” ayrı yazılmışsa, anlam değişmektedir. Başka bir kent için önceden kırmızı alarm verilmiş ve şimdi de İzmir için kırmızı alarm verildiği anlaşılmalıdır. Görüldüğü üzere “de”nin bitişik veya ayrı yazılması, anlamı değiştirebilmektedir.
“Hakan’ın Türkçe’si zayıf” cümlesindeki, “si”nin tırnakla ayrılması yanlıştır. Doğrusu “Türkçesi” olmalıdır. “Medya okur-yazarlığı” ifadesinde okur yazar arasına tırnak işareti koymak yanlıştır. Doğrusu okuryazar olmalıdır. Yani bitişik yazılır. “Uluslararası” bitişik yazılması gerekirken, çoğu kez ayrı yazıldığını görürüz.
Görüldüğü üzere Türkçe yazım kurallarını dahi tam bilmiyoruz ve üstelik bu tür yanlış cümleler, üniversiteler tarafından yazılan resmi yazışmalarda da karşımıza çıkabiliyor. Türkçe yazım kurallarını öğrenmek zor bir olay değildir. İnternet’te Türk Dil Kurumu sayfasına gidilerek, yazım kuralları kolayca görülebilir.
Sunucular uzun cümleler kurarak ifadelerin anlamlarını bozabiliyorlar. Bu nedenle kısa cümleleri tercih etmeli ve kelimeleri yanlış kullanmamak için azami gayret göstermelidirler. Diksiyon dersleri alarak Türkçe’yi düzgün konuşmak için çabalamalıdırlar, çünkü görsel medya araçları evlerimizin içindedir ve çocuklarımız bu tür araçlardan çok etkilenmektedirler.
Yorum (1)
binance алдым-ау бонусы| 26 Eylül 2024
Thank you for your sharing. I am worried that I lack creative ideas. It is your article that makes me full of hope. Thank you. But, I have a question, can you help me?