Prof. Dr. Asaf Varol
avarol@firat.edu.tr
11 Nisan 2010 tarihinde NTV Televizyonunda saat 19.10 başlayan ve Murat Birsel’in sunduğu “Gündemdekiler” programında, Radyo Televizyon Üst Kurulu tarafından hazırlanan “Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı” tartışılıyordu. Programın konukları ise RTÜK üyeleri Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu ve Hülya Alp ile Galatasaray İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu idi. Konu Fırat, Selçuk, Erciyes, Atatürk ve diğer bazı Üniversiteleri yakından ilgilendiriyordu. Çünkü üniversite radyo ve televizyonlarının geleceği doğrudan bu kanuna bağlı olarak değişecek!
Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi bu tasarı aynen yasallaştığı takdirde, üniversite radyo ve televizyonlarının kapatılması gerekiyor. Yeni taslak üniversitelerin karasal yayın yapmasını engelliyor. Oysa Fırat Televizyonu 19 yıldır yayın hayatı ile Elazığ kamuoyunun gündemini oluşturabiliyor ve en önemlisi de Fırat Üniversitesi iletişim Fakültesi öğrencilerinin uygulama alanını oluşturuyor. Diğer taraftan Selçuk Üniversitesi televizyonu 1998’den, Erciyes Üniversite televizyonu 2002’den ve Atatürk Üniversitesi televizyonu ise 2008’den beri yayın yaptıkları kentlerdeki halkın haber alma hürriyetlerine katkı sağlamakta, üniversite içi bilimsel faaliyetleri kamuoyuna canlı aktararak, vatandaşın bilgi dağarcıklarını geliştirmelerine hizmet vermektedirler. Hacettepe, Gazi ve diğer üniversite radyoları da kamuoyu adına önemli bir misyonu yerine getirmektedirler.
Sorularımı “Gündemdekiler” programına elektronik posta yolu ile program yapımcısı Murat Birsel ve konuklarına ilettim. Hatta programa canlı bağlanmak da istedim. Ancak programın formatı gereği, sorular kendilerine yazılı iletilebiliyormuş.
Kendilerine, üniversite televizyonlarının karasal yayın yapmasına neden karşı çıkıldığını ve iletişim fakültelerine 3984 sayılı kanunla verilen yayın yapma hakkının yeni tasarı ile neden geri alınmak istendiğini sordum. Benim yönelttiğim sorulara, RTÜK üyesi ve aynı zamanda hemşehrimiz olan Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu cevap verdi. Verdiği cevabı aynen aktarıyorum.
“Sayın Asaf Varol, kendisi İletişim Fakülteleri Dekanları Yürütme Kurulu Başkanı, iletişim fakültelerinin televizyon yayınları ile ilgili yazmış. Bayağı da uzun birşey. Bunlar (iletişim fakülteleri televizyonları) kapanmayacak, herhangi bir endişeye gerek yok. İletişim fakülteleri kendi öğrencilerine yönelik çalışmalar yapıyor. Fırat TV de öyle, biliyorum. Yani uzun yıllar çalışan bir TV. Bu konuda herhangi bir kaygıya gerek yok ve bu konuda gereken önlemler alınacak. Sadece demin de ben arz ettim. Anayasanın 133 üncü maddesi gereği, yasal gerek olarak, TRT üzerinden frekanslar veriliyor, fakat bunların müktesep haklarına, kazanılmış haklarına asla bir zeval gelecek değil! Asla hiçbir zarar gelmeyecek, İletişim Fakültelerinin televizyon veya radyolarına… Herhangi bir endişe gerek yok. (Asaf Varol) telefonla bağlanmak da istiyormuş. Bize bu yazıları geldi ve ben kendileri ile görüşmüştüm.”
Sayın Fendoğlu’nun verdiği cevap iletişim fakültelerinin karasal ortamda televizyon ya da radyo yayınları yapması isteğine maalesef cevap vermiyor. Çünkü, taslakta “Kamu kurumlarının ikaz ve duyuru maksadıyla karasal radyo veya televizyon yayını yapma talebinde bulunmaları halinde; bu talepler yapacakları protokol çerçevesinde, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumundan hizmet alınarak karşılanır. Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu haricindeki kamu kurumlarına kanal veya frekans tahsisi yapılmaz.” ifadesi yer almaktadır. Yani üniversite televizyonları TRT’nin bir kanalı üzerinden zaman paylaşımlı ve sadece ikaz ya da duyuru bağlamında yayın yapabilecekler. En iyimser tahminle diyelim ki Fırat TV’ye hergün 1 saat yayın yapma hakkı tanınacak. Üstelik bu yayın hizmet alma şeklinde yapılabilecek. Kimbilir bu 1 saatlik yayın için de TRT ne kadar bir ücret talep edecek? Bir de sadece ikaz ya da duyuru için hergün yayın yapılır mı? Bu maddenin meteorolojinin hava tahminleri ile ilgili ikaz ve duyurları için düşünüldüğü anlaşılıyor!
Radyo Fırat (89.2) ile Fırat TV ve diğer üniversite radyo ve televizyonları adım adım kapatılmaya çalışılıyor. 19 yıllık bir geçmişi olan FIRAT TV ve diğer Üniversite televiyonlarına (Selçuk, Erciyes, Atatürk üniversiteleri) verilen emeklerinin tümü heba ediliyor. İletişim Fakültelerimizin radyo ve televizyon birimleri kapatılarak öğrencileri aç bırakılıyor! RTÜK’ün üniversite radyo ve televizyonlarını kapatarak, neyi amaçladığını anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum. Birileri tasarıya bir madde ekliyor, ama kimse o maddenin gerekçesini sorgulayamıyor ya da kapatılmaya karşı RTÜK tarafından verilen cevaplar, tatminkar olmaktan çok uzak kalabiliyor!