Prof. Dr. Asaf Varol
avarol@firat.edu.tr
Geçen hafta “Elazığ Milletvekilleri Nerede?” başlığı ile kaleme aldığım yazıdan ötürü hem olumlu hem de olumsuz birçok tepki aldım. Hatta telefonla arayanlar oldu. Makaleme olumlu tepki verenlere teşekkür ediyorum. Görüşlerime katılmayarak eleştiri yapanların düşüncelerine de saygı duyuyorum. Ancak eleştiri yapan bazı kişilerin hissi davrandıkları görüşündeyim.
Bir okuyucum bana olaya politik yaklaştığımı iddia etti. Seçim öncesinde bu konuyu yazmamın doğru olmadığını söyledi. Bu görüş karşısında şaşırdım kaldım. Ne alâka demekten de kendimi alamadım. Bu kişinin yazımı dikkatli okumadığı görüşündeyim. Çünkü önerge vererek Kanunu iletişim fakültelerinin leyine çevirmek isteyenlerlerden bazıları hükümetin milletvekilleri değil mi?
Elazığ’ın milletvekilleri Genel Kurulda bir önerge vererek halen yayın yapan İletişim Fakültelerinin (dolayısıyla Fırat Televizyonunun) yayınlarını sürdürmelerini isteselerdi ne kaybederlerdi? Önerge gene reddedilirdi. Ama Elazığ Milletvekilleri Elazığ Kamuoyunda kahraman olurlardı.
Fırat Televizyonunun reklam geliri olsaydı, Elazığ’daki diğer yerel televizyonlar bu tasarruftan rahatsızlık duyabilirlerdi. Fırat Televizyonu ile Elazığ’daki diğer yerel televizyonlar arasında çok güzel diyaloglar var. Birlikte ortak yayınlar yapıyorlar. Biribirine eleman takviyesi ve hatta donanım desteğinde bulunuyorlar.
Geçen haftaki yazımda “ İletişim Fakültelerinden radyo ve televizyon yayını yapanlar, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumundan hizmet almak yolu ile yayınlarını sürdürmek isterlerse, ücret ödemeyecekler” diye bir yorumda bulunmuştum. Bu yorumu yazarken de 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun “Tanımlar” başlıklı 3 üncü maddesinin (2) paragrafının varlığından ümitlenmiştim. Bu paragrafta “(2) Açık Eğitim: Öğrencilere radyo, televizyon ve eğitim araçları vasıtasıyla yapılan bir eğitim – öğretim türüdür.” ifadesi yer alıyordu.
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanununun 2 maddesinin f bendinde “Türkiye Radyo ve Televizyon Kanununa uygun olarak Radyo istasyonu kurmak ve işletmek” ifadesinin yer aldığını görünce, anladım ki “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Kanunlarında radyo ve televizyon yayını yapabileceklerine ilişkin hüküm bulunan kamu kurum ve kuruluşlarından Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu tarafından her hangi bir ücret alınmaz.” ile kastedilen, Meteoroloji Genel Müdürlüğünün yaptığı radyo yayınlarıdır. Belki bu şekilde TRT üzerinden ücretsiz yayın yapacak 1-2 kamu kurumu daha olabilir, kurumların kuruluş kanunlarını tek tek incelemek gerekecektir.
İletişim Fakültelerinin karasal yayın yapması Anayasaya aykırı bulunmuş (!) Gerekçede şu ifadeler yer alıyor. “Kamu Kurum ve Kuruluşları tarafından yapılacak radyo ve televizyon yayınlarının Anayasanın 133 üncü maddesi ile tek kamu radyo ve televizyonu olarak kurulan TRT tahsis edilen kanal ve frekanslardan yapılması öngörülmektedir. Bu şekilde diğer kamu kurum ve kuruluşlarının TRT imkânlarından yararlanmaları sağlanarak kaynak israfı engellenecek hem de yayıncılık açısından daha kaliteli hizmet sunulması sağlanacaktır.” deniliyor. İletişim Fakültelerine yayın hakkını veren 3984 sayılı Kanun 2002 de değiştirilmişti. Yani 8 yıl sonra mı Kanunun Anayasa’ya aykırı olduğunun farkına varıldı (!)
İletişim Fakültelerinden halen radyo ve televizyon yayını yapanların haklarını hukuk yolu ile aramalarının sonuç vereceğini düşünüyorum. Kazanılmış bir hak geri alınamaz! Asıl şimdi yapılan Anayasa’ya aykırıdır diye düşünüyorum.
Yorum (1)
Alda| 6 Temmuz 2024
Hello there, just became alert to your blog through Google, and found that it’s really informative.
I’m going to watch out for brussels. I will be grateful if you continue this in future.
Lots of people will be benefited from your writing.
Cheers!