Prof. Dr. Asaf Varol
varol.asaf@gmail.com
İletişim fakültesi Dekanları Yürütme Kurulu (İLDEK), 14 Şubat 2017 tarihinde YÖK Başkan Vekili Sayın Prof. Dr. Hasan Mandal’ı makamında ziyaret ederek, iletişim fakültelerinin bazı sorunlarını kendilerine anlatmıştır. İLDEK Başkanı Prof. Dr. Aysel Aziz hocamızın başkanlığında, bu toplantıya Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Abdülrezak Altun, önceki Dekanı Prof. Dr. Ruken Öztürk, Gazi Üniversitesi Dekan V. Prof. Dr. Ersin Özarslan, Başkent Üniversitesi Halkla İlişikler veTanıtım Bölümü Başkanı Prof. Dr. Recep Tayfun, Sakarya Üniversitesi İleitşim Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Aytekin İşman, İstanbul Aydın Üniversitesi Dekan V. Prof. Dr. Hülya Yengin ve Fırat Üniversitesinden Prof. Dr. Asaf Varol katıldı.
Başkanımız Sayın Prof. Dr. Aysel Aziz tarafından sunulan dosya içerisinde yer alan ve son zamanlarda kamuoyunun gündeminde olan Medya Okuryazarlığı dersi ile ilgili raporu aşağıda sunuyorum.
İLETİŞİM EĞİTİMİ VE ÖĞRETİMİ İLE İLGİLİ RAPOR
Kısa Tarihçe
Ülkemizde 4 yıllık iletişim eğitimi 1965 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksekokulu’nun açılması ile başladı (1). Ankara Üniversitesinden sonra İstanbul ve Ege Üniversitelerinde açılan yüksekokulların sayısı, özel eğitim veren 3 yıllık gazetecilik okullarının Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasından sonra 6’ya çıktı ve bu sayı, vakıf üniversitelerinin açılmasına kadar fazla gelişme göstermedi.
Basın Yayın Yüksekokullarında “Gazetecilik”, “Radyo Televizyon ve Sinema” ile “Halkla İlişkiler ve Tanıtım” olmak üzere 3 bölüm adı altında öğretim yapılıyordu.
1992 yılında iletişim eğitimi veren basın – yayın yüksekokullarının statüsü değiştirildi ve iletişim fakülteleri olarak yeniden düzenlendi. Bu tarihten sonra devlet üniversiteleri olarak “Selçuk” (Konya), “Atatürk” (Erzurum), “Erciyes” (Kayseri), “Kocaeli” (İzmit) gibi üniversitelerde iletişim eğitimi veren fakülteler açıldı.
1996 yılından sonra hemen hemen her vakıf üniversitesi bünyesinde iletişim fakültesi açılmaya başlandı ve iletişim eğitimine ilgi büyük oldu. Vakıf üniversiteleri yanında yeni açılan devlet üniversitelerinde de iletişim fakültelerine ilgi arttı. İletişim fakültesi olmayan üniversiteler de iletişimle ilgili programlar açmaya başladı.
İletişim Eğitiminin Günümüzdeki Durumu
• ÖSYM kitapçığında yer alan iletişim fakültesi sayısı 56’dır. Yalnızca Türkiye’de eğitim yapan iletişim fakültesi sayısı ise 47’dir (2). Bu fakültelerden 31’i devlet, 16’sı ise vakıf üniversitesidir.
• İletişim fakültelerinde 112’si devlette, 61’i vakıf iletişim fakültelerinde olmak üzere toplam 173 bölümde iletişim eğitimi yapılmaktadır.
• Güzel Sanatlar, Fen ve Edebiyat, İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler ve İşletme Fakülteleri gibi fakültelerde iletişim eğitimi veren programlar bulunmaktadır.
• Devlet Üniversitelerinde 22 farklı fakültede 29 iletişim programı bulunmaktadır.
Vakıf Üniversitelerinde 25 farklı fakültede 47 iletişim programı bulunmaktadır.
Her iki tür üniversitede iletişim fakülteleri dışında toplam 76 programda iletişim öğretimi yapılmaktadır.
• Türk üniversitelerinde iletişim fakülteleri ve iletişim dışı farklı fakültelerde iletişim öğretimi yapan program sayısı 249’dur (3).
• Bazı üniversitelerde (devlet ve vakıf) hem doğrudan iletişim fakültesi hem de başka fakülte içerisinde aynı ya da benzer adlar altında iletişim öğretimi yapan programlar bulunmaktadır. Bu konuda en yaygın uygulamalar Güzel Sanatlar Fakülteleri ile Sosyal Bilimler Fakültesi ya da benzeri adlarla açılan fakülteler içinde verilen iletişim eğitimleridir.
• İletişim
- eğitimiyle ilgili olarak, iletişim fakültelerinde giderek artan sayı ve içerikte, iletişim teknolojisindeki gelişmeye ve sektöre olan etkisine bağlı olarak ortaya çıkan yeni iş alanlarına eleman yetiştirmek amacıyla “Yeni Medya”, “Dijital Medya”, “İletişim Tasarımı Yönetimi”, “İletişim Tasarımı”, “Medya ve İletişim Sistemleri”, “Dijital Oyun Tasarımı” gibi adlar altında yeni bölümler açılmaktadır.
- Bazı iletişim eğitimi veren fakültelerde – özellikle devlet üniversitelerinde – ayrıca “ikinci öğretim” (İÖ) ve “uzaktan eğitim” yoluyla da iletişim eğitimi yapılmaktadır (4).
- İletişim fakültelerinde eğitimler genel olarak Türkçe verilmekle birlikte, bir kısım vakıf üniversitesinin ya tümünde ya da bazı bölümlerinde eğitim İngilizce – Fransızca (GSÜ İletişim Fakültesi) olarak yapılmaktadır.
- İletişim eğitimi veren bölümlerin kontenjan toplamı 12.746’dır. (2015-2016 eğitim yılı).
- KKTC ve Türk Cumhuriyetlerinde benzer adlarla iletişim öğretimiyle ilgili programlar açılmış ve ÖSYM kitapçığında yer almıştır. Bu fakültelerin öğrenci kontenjanları 960’dır (2015-2016 Öğretim yılı).
Özetle belirtmek gerekirse, iletişim alanında çeşitli yükseköğretim programları içinde iletişim eğitim ve öğretimiyle ilgisi olmayan fakültelerin içinde, yeni bir iletişim fakültesinin açılmasına ihtiyaç duymadan programlar açılmaktadır. Bu durum, programlarda okuyan öğrenceleri de kimlik bunalımına sokmakta, gerek stajlarında gerekse istihdamlarında sorunlar yaşatmaktadır. Ayrıca, alanın gerektirdiği nitelikte, donanımda öğretim elemanı bulmakta zorluk çekmekte; yetersiz elemanlarla eğitim-öğretim yapmaya çalışmaktadırlar. Bu durum bu programların alt yapı donanımlarının da (Radyo ve stüdyoları, Mac ve PC laboratuvarları, kurgu, fotoğrafçılık ve diğer uygulama odaları gibi) yetersiz olmasına neden olmaktadır. Fakültenin olanakları, diğer programlara kaydırılmakta, iletişimle ilgili programlar, bir anlamda sahipsiz kalmaktadır.
Konunun bir diğer önemli boyutu ise, bizler iletişim fakültesi dekanları, hocaları olarak, özel ilişkilerin dışında bu programların/bölümlerin yöneticileriyle, öğretim elemanlarıyla akademik ya da yönetsel herhangi bir organik bağlantı içesinde olmamız mümkün değildir. Örneğin iletişim fakülte dekanlarının yılda bir toplandığı, iletişimle ilgili sorunların masaya yatırılıp çözüm yollarının aradığı İLDEK Dekanlar toplantısına da katılmamaktadırlar. Bir anlamda iletişim eğitim ve öğretimiyle ilgili çalışmalardan dışlanmış durumdadırlar!
Kısaca özetlenmeye çalışılan bu durum göz önüne alınarak, iletişim fakülteleri dışında başka fakültelerin bünyesinde açılan iletişimle ilgili programların yeniden düzenlenmesine ihtiyaç vardır.
Bu konuda İLDEK olarak önerimiz, YÖK’te oluşturulacak ve İLDEK’in de temsil edildiği bir komisyonun acilen çalışmalara başlaması; bu konudaki sakınca ve sıkıntıların giderilmesine yardımcı olarak çözüm yollarını bulmasıdır.
Referanslar
1) 1950’li yıllarda İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne bağlı olarak Gazetecilik Enstitüsü tarafından meslekten gelenlerin eğitimiyle ilgili olarak 2 yıllık gazetecilik eğitimi verildi.
2) Bu fakültelerden 9’u Türk Cumhuriyetleri devletlerinde eğitim vermekte ve ÖSYM kitapçığında yer almaktadır.
3) Örneğin, İstanbul Gelişim Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi içerisinde 3 bölüm, Güzel Sanatlar Fakültesi içerisinde 2 bölüm, Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu içerisinde de 3 olmak üzere toplam 8 bölümde iletişim öğretimi yapılmaktadır.
4) Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım adı altında açılan bölümün yıllık kontenjanı 1.500’dür. Tüm iletişim eğitimiyle ilgili kontenjan ise 3.588’dir (2015-2016 eğitim yılı).
MEB’NIN ORTA ÖĞRETİM KURUMLARINDA VERİLEN İLETİŞİMLE İLGİLİ DERSLERİN İLETİŞİM MEZUNLARI TARAFINDAN VERİLMESİ HAKKINDA KISA RAPOR
Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı ilk ve orta öğretiminde iletişimle ilgili derslerin verilmesi Talim Terbiye Kurulu’nun kararı gereğidir. Ancak, bu dersler seçimlik olarak konmuştur ve ders veren öğretmenlerin pedagojik formasyonu almış iletişim fakültesi mezunları olması gerekirken, uygulamada bu derslerin uzmanlık alanı iletişim eğitimi olmayan öğretmenler tarafından verildiği görülmektedir.
Oysa iletişim becerilerinin öğrencilere kazandırılması, iletişim teknolojisindeki gelişmelere bağlı olarak hızla gelişen medya ve sosyal medyanın toplumları giderek daha fazla etkilemesi, çocuk ve gençlerin bu konularda uzman kişiler tarafından bilinçlendirilmesini zorunlu duruma getirmektedir. Bir diğer deyişle, bu derslerin verilmesi, iletişim alanında uzmanlık isteyen bilgi ve donanıma ihtiyaç göstermektedir. Bu bakımdan iletişime ilişkin bu tür derslerin iletişim eğitimi almış ve pedagojik formasyon belgesi bulunan iletişim fakülteleri mezunları tarafından verilmesi, hem bu dersin gerektiği gibi önem verilerek, uzman kişiler tarafından daha işlevsel olarak verilmesini sağlayacak hem de iletişim mezunlarına, almış olduğu eğitimle ilgili alanda “eğitici” olarak çalışma fırsatını verecektir.
- Talim Terbiye Kurulu’nun orta öğretimde okutulmasını öngördüğü dersler şunlardır:
- Medya Okuryazarlığı dersi (Seçmeli ders)
Medya Okuryazarlığı Dersi içeriği;
1. İletişim
2. Kitle İletişimi
3. Medya
4. Televizyon
5. Radyo
6. Aile, Çocuk ve Televizyon
7. Gazete ve Dergi
8. İnternet gibi her insanın bilmesi gereken temel konulardan oluşturmaktadır.
(Seçmeli Medya Okuryazarlığı dersi 2015 yılında seçmeli dersler arasında 3. Sırada yer almıştır.)
- İletişim ve Sunum Becerileri dersi (seçmeli ders)
MEB Talim ve Terbiye Kurulu’nun 3 Sayılı ve 2 Şubat 2016 tarihli Ortaokul İletişim ve Sunum Becerileri DersiÖğretim Programı, 2016 – 2017 Eğitim ve Öğretim Yılından itibaren okutulmaya başlanmıştır.
- Liselerde okutulan Diksiyon ve Hitabet dersi (seçmeli ders)
2. Bu Derslere Görevlendirilen Öğretmenler:
2.1. Medya Okuryazarlığı Dersi:
Bu dersi okutacaklar MEB Talim Terbiye Kurulu tarafından şöyle belirlenmiştir:
“Öncelikle üniversitelerin Basın Yayın Yüksekokulları/İletişim Fakültelerinden mezun olup hâlen Sınıf Öğretmeni olarak görev yapanlar ile Gazetecilik Alanı, Halkla İlişkiler ve Organizasyon Hizmetleri Alanı, Radyo-Televizyon Alanı Öğretmenleri olmak üzere, Sosyal Bilgiler ve Türkçe Öğretmenleri tarafından aylık karşılığı okutulur…”
Uygulamada ise bu dersler, çoğunlukla, okul müdürleri dersi kendisine yazmakta ya da alan dışı fen bilgisi, beden eğitimi vb. farklı alan öğretmenleri tarafından verilmektedir.
Ayrıca, Bilişim Teknolojileri öğretmenleri de 2015’te yapılan değişiklikle, Medya- Okuryazarlığı dersini okutabilecektir (Değişik: 14/08/2014 tarih ve 74 sayılı TTKK) (Değişik: 18/08/2015 tarih ve 74 sayılı TTKK.)
2.2. İletişim ve Sunum Becerileri Dersi:
Tamamen iletişim ile ilgili olan bu ders, iletişim mezunları tarafından değil, Türk Dili Edebiyatı ve Türkçe öğretmenleri tarafından okutulmaktadır.
2.3. Diksiyon ve Hitabet Dersi:
İletişim alanının önemli bir dersi de yine konunun uzmanları tarafından değil, Türk Dili Edebiyatı ve Türkçe öğretmenleri tarafından okutulmaktadır.
RTÜK Araştırması:
RTÜK’ün 2012’de gerçekleştirdiği bir “Medya Okuryazarlığı Dersi Araştırması” bulguları şöyledir: Araştırmanın ikinci bölümü medya okur-yazarlığı dersi veren öğretmenlerle yapılan bir anket çalışmasıdır.
Araştırma sonuçlarına göre; Medya Okuryazarlığı dersini veren 77 öğretmen sırasıyla Sosyal bilgiler, Türkçe, Matematik, Fen Bilgisi, İngilizce, Tarih, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile Beden Eğitimi gibi farklı alan öğretmenleridir.
İletişim bilimine ve medyaya eleştirel bakışa ilişkin bir dersin bu kadar farklı ve konuyla alakasız disiplinlerden gelen öğretmenler tarafından veriliyor olmasının öğrenciler açısından yararlı ve işlevsel olmayacağı açıktır. Ayrıca, bu konuda Talim Terbiye Kurulu’nun açık kararı varken bu uygulama etik de değildir.
Sonuç olarak, İletişim fakülteleri mezunlarından Medya Okuryazarlığı ve iletişimle ilgili diğer derslerin, konunun uzmanı olan iletişim mezunları tarafından, pedagojik formasyon belgesini aldıktan sonra verilmesi, bu derslerin konulmasındaki amacı daha çok gerçekleştirecektir.
İLDEK olarak sizlerden isteğimiz, bu derslerin hem öğrencilerin seçmelerini kolaylaştırmak ve özendirmek, hem de uzman olan iletişim mezunları tarafından verilmesinin sağlanması için MEB Talim Terbiye Kurulu başkanlığı nezdinde gerekli girişimlerde bulunulmasıdır.