Prof. Dr. Asaf Varol
varol.asaf@gmail.com
2019 yılının ilk aylarında YÖK’te bölüm adlarının güncellenmesi amacıyla bir dizi toplantılar yapıldı. Kurulan komisyonlar birkaç kez bir araya gelerek, mevcut bölümlerdeki isim kargaşalarını giderecek çözümler üretmeye çalıştılar. Bu komisyonlardan Bilişim alanı (06 kodu) komisyonunda ben de görev almıştım. Dolayısıyla süreci yakından takip etme imkânı bulmuştum.
İletişim Fakülteleri Dekanları Konseyi (İLDEK) olarak da bölüm adları üzerine bir çalışma yaptık. Önce tüm dekanlara eposta göndererek YÖK’ün yapmış olduğu bölüm adları konusundaki görüşlerini istedik. Bazı dekanlar görüşlerini İLDEK’e sundular. Zaten İletişim Fakülteleri kendi görüşlerini de YÖK’e ayrıca ilettiler.
Bölüm ve program kargaşasının en fazla olduğu alanlardan birisi iletişim fakülteleridir. 2000-2004 yılları arasında Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi kurucu dekanlığını yaptım. Ayrıca 2000 yılından beri bu fakültelerin dekanlarının oluşturduğu İLDEK Konseyi içerisinde daimi üye olarak yer almaktayım. Dolayısıyla iletişim fakültelerinin problemlerini de yakından bilmekteyim.
ISCED (International Standard Classification of Education), dünyada eğitimin standart sınıflandırılması gayesiyle yapılmış bir çalışmadır. Amaç, dünyada bölüm ve program adlarında bir standardizasyon oluşturmaktır.
ISCED-F 2013 sınıflamasına göre “02 Sanat ve İnsani Bilimler” altında, “Geniş Alan” olarak “Sanat ve İnsani Bilimler”, “Dar Alan” olarak “Sanat Alanı” ve ayrıntılı alan olarak da “Görüntü Sanatları ve Multimedya Tasarımı” yer almaktadır. YÖK’ün teklifine göre Basım Teknolojileri, Dijital Oyun Tasarımı, Animasyon, Film Tasarımı ve Yönetimi, Fotoğrafçılık, Radyo-Televizyon ve Sinema, Sinema ve Dijital Medya, Görsel İletişim Tasarımı, Grafik Tasarımı, Kurgu-Ses ve Görüntü Yönetimi programlarının bazılarının “Görüntü Sanatları ve Mutimedya Tasarımı” içerisinde yer alması uygun görülmemektedir. Şöyle ki, Film Tasarımı ve Yönetimi, Fotoğrafçılık, Radyo-Televizyon ve Sinema, Sinema ve Dijital Medya programları önceden iletişim fakülteleri içerisinde yer almaktaydı. İLDEK olarak itirazımız, “Film Tasarımı ve Yönetiminin” “Sinema” programının altına alınmasıdır. Çünkü var olan kodlar içinde yer almayan “Sinema” lisans programı oluşturulmalıdır. Lisans program adları “Film Tasarım ve Yönetmenliği”, “Film Tasarım ve Yazarlık”, ve “Film Tasarımı” olan bu üç ayrı bölüm aslında aynı tür bir arka plana teorik çerçeveye sahip olduğu için “Sinema” lisans programı adı altında birleştirilmelidir.
Keza “Fotoğrafçılık” programının “Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü” içerisinde ders olarak verilmesi gerekir. Sebebi ise bu alan temel bir ders niteliğindedir ve dört yıllık bir eğitimin içeriğini dolduramayacağıdır.
Radyo-Televizyon ve Sinema ISCED-F 2013 uyarınca radyo-televizyon haberciliği ve yayıncılığı ağırlıklı olanların 03 tablosundaki İletişim programlarıyla birlikte değerlendirilmesi gerekir. “Radyo Televizyon” ve “Sinema” ayrılarak bölümlendirilmelidir. Radyo ve Televizyon programlarının pek çoğu habercilik, yayıncılık ve sosyal bilimler ağırlıklıdır. Sanat alanına uygun değildir. ISCED sınıflamasında öngörülen hedefe uymamaktadır.
“Sinema” ve “Dijital Medya Sinema”, gelişen teknolojileri de kapsayan bir alan olduğu için bir üst başlık olarak dijital medyayı zaten kapsamaktadır.
“Kurgu-Ses ve Görüntü Yönetimi” de “Radyo Televizyon ve Sinema Bölümler”i içerisinde ders niteliğindedir.
ISCED-F 2013 Sınıflaması (03 Sosyal Bilimler, Gazetecilik ve Enformasyon) altında “Sosyal Bilimler ve Davranış Bilimleri” Dar Alanı içerisinde Sosyoloji ve Kültürel Çalışmalar” ayrıntılı alan altında yer alan aşağıdaki programlarda da sıkıntılar bulunmaktadır. Şöyle ki,
“Kültür ve İletişim Bilimleri” bu programlar 0300 Tanımlanmamış Sosyal Bilimler, Gazetecilik ve Enformasyon alanına ya da 0388 Sosyal Bilimler, Gazetecilik ve Enformasyonla İlgili Disiplinlerarası Programlar ve Dereceler alanına taşınmalıdır. Adı “İletişim Bilimleri” olmalıdır. Bu programların kapsam olarak Medya ve İletişim programlarından bir farkı bulunmamaktadır. Müfredat, teorik yaklaşım, uygulama alanları ve mesleki vaatleri birebir örtüşmektedir.
İletişim Bilimleri isim olarak “İletişim Bilimleri” adı altında birleşebilir. Ayrıca, bu programlar 0300 Tanımlanmamış Sosyal Bilimler, Gazetecilik ve Enformasyon alanına ya da 0388 Sosyal Bilimler, Gazetecilik ve Enformasyonla İlgili Disiplinlerarası Programlar ve Dereceler alanına taşınmalıdır. Bu programların kapsam olarak Medya ve İletişim programlarından bir farkı yoktur. Müfredat, teorik yaklaşım, uygulama alanları ve mesleki vaatleri birebir örtüşmektedir.
ISCED’de 0314 altında “İletişim” alanı yoktur; Kültürel Çalışmalar alanı sayılmaktadır. İletişim Çalışmaları ile Kültürel Çalışmalar örtüşmekle birlikte aynı alan değildir.
Yeni Medya ve İletişim, bu programlar 0300 Tanımlanmamış Sosyal Bilimler, Gazetecilik ve Enformasyon alanına ya da 0388 Sosyal Bilimler, Gazetecilik ve Enformasyonla İlgili Disiplinlerarası Programlar ve Dereceler alanına taşınmalıdır. Bu programların müfredatı sadece habercilik/gazetecilik üzerine değildir. Televizyon, radyo, internet, sosyal medya, basın için sadece haber değil, her türlü içerik üretiminin öğretimi söz konusudur. Teorik çerçeve olarak da “Medya Çalışmaları” (Media Studies) sadece habercilik ile tarif edilememesi gereken, disiplinlerarası bir alandır. Bu alanlar tek bir isim altında birleştirilecekse “Medya ve İletişim” olmalıdır. “Yeni Medya” 1980’lerden bu yana her yeni teknolojik evrimde kullanılmıştır. Medya zaten sürekli yenilenmektedir.
Reklamcılık, “Halkla İlişkiler ve Reklamcılık” ve “Reklamcılık ve Halkla İlişkiler” bölümlerinin mevcut adlarıyla korunup 0414’de kalması ya da disiplinlerarası niteliği nedeniyle 0410 ya da 0419’a alınması önerilmektedir.
ISCED-F 2013 uyarınca halkla ilişkiler ve reklamcılık alanları 0414 altında toplanmaktadır; ancak rehberde bu iki alanın birlikte verilemeyeceğine ilişkin bir ibare yoktur. Yine ISCED-F 2013 rehberinde birbiriyle yakınsayan başka alanların hem birlikte hem de ayrı ayrı verildiği örnekler mevcuttur (Örn: 0412 altında “Bankacılık ve Finans”, “Bankacılık, Finans ve Sigortacılık”, “Sigortacılık” programlarının birlikte bulunması).
Öte yandan, 03 Kod’lu Sosyal Bilimler, Gazetecilik ve Enformasyon Geniş Alan altında “İletişim”e ayrıntılı alan olarak yer verilmesi halinde, tüm bu başlıklar ayrıntılı alan programları olarak yer alabilir. “Halkla İlişkiler” ve “Reklamcılık” programları, bütünleşik bakış açısını benimseyen bölümler için bir arada kalmalıdır. Bu, her iki disiplinin temellerine hâkim olan mezunlar yetiştirmeyi hedefleyen bir yaklaşımdır. Bu ve buna benzer başlıklardaki bölümlerin reklamcılık altında toplanması, kapsama dâhil edilmek istenen ‘halkla ilişkiler’ disiplinini dışarıda bırakmaktadır. Ayrıca, günümüzde mesleki anlamda her iki alanın birbirinin tamamlayıcısı niteliğinde olduğu Amerika ve Avrupa ülkelerinde yaygın olarak benimsenmiştir. Her iki alanın çalışanlarının birbirlerinin dilinden anlayarak karşılıklı işbirliği içinde çalışmaları sektörün gerektirdiği becerilerdendir. Öğrencilerin, halkla ilişkiler ve reklamcılık alanlarının asgaride temellerine eş derecede hâkim olması gerekir; bu alanların alt kırılımlarına (metin yazarlığı, etkinlik yönetimi, kurumsal iletişim, siyasal iletişim vb.) ilgi duyan öğrenciler ise seçmeli derslerle uzmanlaşma yoğunluklarını kendileri belirleyebilir. Eğitim alanındaki ve sektördeki yeni eğilimler göz önünde bulundurulduğunda, sadece halkla ilişkiler ya da reklamcılık alanına ilişkin dar uzmanlaşmalar uygun değildir.
Halkla İlişkiler Halkla İlişkiler bölümü tek başına 4 yıllık bir eğitim dolduramaz; içerisinde reklamcılık ile ilgili derslerin de olması gerekir. Bu program sınıflaması 1960’larda yapılan bir sınıflamadır. Günümüzde Reklamcılıkla birlikte olması daha uygundur.
Görüldüğü üzere iletişim fakülteleri bölüm ve programları hakkında YÖK’teki komisyon tarafından belirlenen ölçütler ile İletişim Fakülteleri Dekanlarından görüş gönderenlerin ve de İLDEK Konseyinin görüşleri birbirinden farklılıklar göstermektedir. En büyük tepki, önceden İletişim Fakülteleri bünyesinde yer alan bölüm ve programların yeni planlamada diğer alanlara kaydırılmış olmasıdır. Bu durum İLDEK Konseyi tarafından uygun görülmemiş ve yukarıda belirtilen hususlar, İLDEK Konseyi görüşü olarak YÖK’e iletilmiştir.
YÖK, daha geniş tabanlı bir komisyon kurmaları ve farklı İletişim fakülte elemanlarını çağırarak bu problemlere nihai bir çözüm bulmalıdır.