Prof. Dr. Asaf Varol
avarol@firat.edu.tr
3 Kasım 2000 tarihinde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesinin 35. kuruluş yıldönümü kutlandı. 35 yıl önce Siyasal Bilimler Fakültesi bünyesinde Basın Yayın Yüksekokulu olarak eğitim ve öğretime başlayan bu okul, 1982 yılında İletişim Fakültesine dönüşmüş. Bu süreç içinde 20 si asaleten ve 6 sı ise vekaleten olmak üzere toplam 26 müdür veya dekan görev almış. Bu yöneticilerin 12 si hakkın rahmetine kavuşmuş. Diğerleri ise yaşıyor ve bir kısmı kutlama törenine katılmıştı.
Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu ve bilahare iletişim fakültesine dönüştürülen bu eğitim ve öğretim kurumunda idareci olarak hizmet verenlere plaket verildi. Her kürsüye çıkan kendi dönemi ile ilgili kısa açıklayıcı bilgiler verdi. Basın Yayın Yüksekokulu adı ile 1980-82 yılları arasında müdürlük yapan Prof. Dr. Özdemir Akbulut, kendisinin mülkiyeli olduğunu, ancak tekrar dünyaya gelecek olsaydı Basın Yayın Yüksekokulunda okumak isteyeceğini belirtti.
A. Ü. İletişim Fakültesi Mezunları Vakfı Başkanı Süleyman Coşkun yaptığı konuşmada, bugüne kadar bu okuldan toplan 3443 öğrencinin mezun olduğunu ve bu süreç içinde 291 öğretim elemanının görev aldığını söyledi. 1968’de okulda yapılan boykotun lideri olduğunu, boykot nedenleri arasında okulun 5 yıla çıkarılması ve ilk yılının İngilizce hazırlık sınıfı olması için mücadele ettiklerini belirtti. Geçen yıl A.Ü. İletişim Fakültesinden mezun olan 5-6 kişinin İngilizce öğrenmek için İngiltere’de çocuk bakıcılığı yaptıklarını, bu durumun da 1968’li yıllarda yaptıkları boykotun haklılığını ortaya koyduğunu söyleyerek, yabancı dilin iletişimciler için çok önemli olduğunu belirtti.
Bir dönem Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesine derse gelen Prof. Dr. Ferruh Dinçer de, Basın Yayın Yüksekokulu müdürlüğü görevini yürüttüğünü ve 39 yıl süre ile akademik hizmet vermenin mutluğunu yaşadığını dile getirdi.
1963-64’lü yıllarda Ankara Gazeteciler Cemiyeti idare heyeti içinde yer alan Metin Toker ise, Basın Yayın Yüksekokulu’nu kurmak için UNESCO’dan yardım talep edildiğini, ancak beklenen paranın bir türlü gelmemesi üzerine yoğun bir çalışmaya girdiklerini anlattı.
UNESCO Genel Müdürü bazı bakanları ve Başbakan İsmet İnönü’yü ziyareti esnasında bile Basın Yayın Yüksekokulu’na yapılacak yardım konusunun gündeme gelmesine çok şaşırmış ve Türkiye’nin en büyük meselesinin Basın Yayın Yüksekokulu’nun kurulması için gerekli olan yardım mı? diye de olayı başlangıçta garipsemiş. Ama daha sonra Metin Toker’in İsmet İnönü’nün damadı olduğunu duyunca da, Türkiye’de üst düzey yöneticilerinin tümünün neden gelecek yardım konusunu dile getirdiklerine o zaman bir anlam verebilmiş. Netice olarak yardım gelmiş ve Basın Yayın Yüksekokulu kurulmuş.
Her kuruluşun başlangıcında birçok ilginç anı yaşanır ve bu anılar iyi ve kötü yönleri ile yad edilir. Gün gelir inşallah bizler de Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesini nasıl kurulduğunu anlatacak günleri yaşayabiliriz.