Gerçek Gazetecilik

Prof. Dr. Asaf Varol

Siirt’te göreve başlayalı dört ay oldu. Geldiğim günden beri Üniversitemizin kuruluş çalışmaları için akademik ve idari personel ile birlikte yoğun bir biçimde çalışıyoruz. Çalışmalarımızı kamuoyu yakından takip ediyor. Farkı görmek isteyenler yeni kurulan son 17 üniversitedeki değişimleri araştırmalarını tavsiye ediyoruz. Ön yargılı davranmayan her birey, Siirt Üniversitesi’ndeki hızlı gelişmeleri onaylayacaktır.

Siirt kamuoyundan büyük destek görüyoruz. Bu destek bizim için çok önemlidir. Zira kamuoyu arkamızda olduğu sürece, başarılmayacak iş yoktur diye düşünüyorum. Aynı desteği basın mensuplarının büyük bir bölümünden de görüyoruz. Ancak biri hariç! Siirt’te haftalık yayınlanan bir gazetemiz, sayfaları büyük resimlerle ve büyük puntolu yazılarla ancak doldurabildiği gazetesine, Üniversitemiz sayesinde artık yeni konular bulabilecek (!). Üniversite hakkında asılsız haberler yazıp kendince ortalığı karıştırmaya çalışıyor.

Çok iyi niyetlerle başlattığımız El Sanatları Merkez çalışmalarını bu gazetemiz küçümsedi. Bize battaniye standartlarını öğretmeye kalktı. Oysa biz bu merkezi daha kurmadan, bu durumların hepsini araştırmıştık ve standartlara uygun imalata başlamıştık. Bu konuda hazırladığımız ve YÖK’e gönderdiğimiz raporun bir kopyası elimizde. Lütfedip gelip incelerlerse, bize nasıl haksızlık yaptığını kendisi görecektir. “Amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek” olunca, yaz yazabildiğin kadar asılsız haberleri! Nasıl olsa gazete elinde. Karşıdaki cevap hakkını kullanıncaya kadar olay güncelliğini yitirir ve yaptığı yanına kâr kalır!

Bizler haksızlıklar karşısında suskun kalmayacağız. Bize kasıtlı ve bilerek hakaret edenlerin karşısında Basın Kanununun bizlere tanıdığı tüm haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Hakaretlere uğradığımızda tazminat davaları açacağız. Bu gelişmeleri herkes görecek!

Siirt’te haftalık yayımlanan bu gazetede“Bu Gazete Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir” cümlesi yer almasına karşın bu ilkenin çiğnendiğini, üzülerek müşaade etmekteyiz. Madem basın meslek ilkelerine bağlı iseniz, neden gönderilen tekzip yazısını yayımlamıyorsunuz? Ama unutmayın ki bu keyfi davranışınızı mahkeme kararları ile göndereceğimiz tekzip yazıları sayesinde kıracağız ve tekzipleri yayınlamak zorunda kalacaksınız! Sık sık tekzip yayınlamak bir gazetenin tutarsızlığının göstergesidir. Yurtdışı ülkelerde çok fazla sayıda tekzip yayınlamak zorunda kalan gazetelerin kredileri düşürülür ve tekzip yayınlamak gazetenin ayıbı olarak yorumlanır.

Üniversitemizde olay çıkaran ve huzuru kaçıran öğrencilerimize soruşturma açmadan önce lider konumundaki bazılarını çağırıp yaptıklarının yanlışlıklarını anlatmaya çalıştık. Bazılarının aileleri ile görüştük. Kimlerle görüştüğümüzü her zaman ispatlayabiliriz. Buna rağmen olay çıkartan ve ortamı bulandıran bazı öğrencilere yasal cezalar verince, bu gazetemiz bizi şefkatsizlikle suçladı! Daha ne yapmamızı bekliyorsunuz. Kantini işgal edip slogan atmaları karşısında, olayları görmezden gelip diğer öğrencilerimizin hürriyetlerini kısıtlamalarına meydan mı vermeliydik?

Geldiğim günden beri sınıf bazında öğrencilerini toplayıp, dertlerini dinleyip problemlerine çözüm aradığımı sağır sultan bile duydu. Öğrencilerin isteklerini bir bir yerine getiriyoruz. Lütfedin Üniversitemize gelin de öğrencilerin isteklerini yerine getirmek için neler yaptığımızı yerinde görün. Ama siz bunları duymak veya görmek istemediğiniz için bu faaliyetlerimizle ilgilenmiyorsunuz. Bir araştırın, acaba Türkiye’de kaç rektör yardımcısı öğrencileri ile yüz yüze görüşerek sorunlarını dinliyor!

Sizler meslek gereği gittiğiniz her yerde haber yapmak için malzeme toplarken Üniversiteye ve öğrencilere yaklaşımınız da sadece habercilik anlamında olabilir. Bizler öğrencilerimize öncelikle sıcak aile ortamı yaratarak eğitimci vasfımızla yaklaşıp onları kazanma yolunda çalışmalar yapmaktayız. Görevimizin bilincinde olduğumuzdan kuşkumuz yoktur. Dışarıdan gelecek sadece yapıcı önerilere de her zaman açık olduğumuzu belirtirim.

İlkeli gazetecilik yapmak basında bir ayrıcalıktır. O mertebeye ulaşmak, erdemlilik gerektirir. Her gazeteci bu ağır yükü kaldıramaz, hatta bir kısmı sıcak bir havada buzun erimesi misali kaybolup gider ya da kendi kendine yazıp çizen, okuyucu kitlesi yok denecek kadar az olan bir gazete oluverir.

YAZIYI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir